|
2 weeks ago | |
---|---|---|
.. | ||
README.md | 2 weeks ago | |
assignment.md | 3 weeks ago |
README.md
Veri Bilimi Yaşam Döngüsü: İletişim
![]() |
---|
Veri Bilimi Yaşam Döngüsü: İletişim - Sketchnote by @nitya |
Ders Öncesi Quiz
Yukarıdaki Ders Öncesi Quiz ile gelecek konular hakkındaki bilginizi test edin!
Giriş
İletişim Nedir?
Bu derse iletişim kavramını tanımlayarak başlayalım. İletişim, bilgi aktarmak veya bilgi alışverişinde bulunmaktır. Bilgi, fikirler, düşünceler, duygular, mesajlar, gizli sinyaller, veriler – bir göndericinin (bilgi gönderen kişi) bir alıcıya (bilgi alan kişi) anlamasını istediği her şey olabilir. Bu derste, göndericilere iletişimciler, alıcılara ise hedef kitle olarak atıfta bulunacağız.
Veri İletişimi ve Hikaye Anlatımı
İletişim kurarken amacın bilgi aktarmak veya bilgi alışverişinde bulunmak olduğunu anlıyoruz. Ancak veri iletişimi yaparken amacınız sadece rakamları hedef kitlenize iletmek olmamalıdır. Amacınız, verilerinizden ilham alan bir hikaye anlatmak olmalıdır - etkili veri iletişimi ve hikaye anlatımı birbiriyle iç içedir. Hedef kitleniz, verdiğiniz bir rakamdan çok anlattığınız bir hikayeyi hatırlama olasılığı daha yüksektir. Bu derste, verilerinizi daha etkili bir şekilde iletmek için hikaye anlatımını nasıl kullanabileceğinizi ele alacağız.
İletişim Türleri
Bu ders boyunca iki farklı iletişim türü tartışılacaktır: Tek Yönlü İletişim ve Çift Yönlü İletişim.
Tek yönlü iletişim, bir göndericinin bir alıcıya bilgi gönderdiği, ancak herhangi bir geri bildirim veya yanıt almadığı durumlarda gerçekleşir. Tek yönlü iletişim örneklerini her gün görüyoruz – toplu e-postalarda, haberlerin en son hikayeleri aktardığı durumlarda veya bir televizyon reklamı çıktığında ve ürünlerinin neden harika olduğunu anlattığında. Bu durumların her birinde, gönderici bilgi alışverişi aramıyor. Sadece bilgi aktarmayı veya iletmeyi amaçlıyor.
Çift yönlü iletişim, tüm tarafların hem gönderici hem de alıcı olarak hareket ettiği durumlarda gerçekleşir. Bir gönderici, bir alıcıya iletişim kurarak başlar ve alıcı geri bildirim veya yanıt verir. Çift yönlü iletişim, genellikle iletişimden bahsettiğimizde düşündüğümüz şeydir. İnsanların yüz yüze, telefon görüşmesi, sosyal medya veya mesajlaşma yoluyla bir konuşmaya dahil olduğunu düşünürüz.
Veri iletişimi yaparken, tek yönlü iletişim kullanacağınız durumlar (örneğin bir konferansta sunum yapmak veya doğrudan soru sorulmayacak büyük bir gruba hitap etmek) ve çift yönlü iletişim kullanacağınız durumlar (örneğin birkaç paydaşı ikna etmek veya bir takım arkadaşını yeni bir şey inşa etmek için zaman ve çaba harcamaya ikna etmek) olacaktır.
Etkili İletişim
İletişimci Olarak Sorumluluklarınız
İletişim kurarken, alıcılarınızın istediğiniz bilgiyi aldığından emin olmak sizin sorumluluğunuzdur. Veri iletişimi yaparken, alıcılarınızın sadece rakamları değil, verilerinizden ilham alan bir hikayeyi almasını istersiniz. İyi bir veri iletişimcisi, iyi bir hikaye anlatıcısıdır.
Peki, verilerle nasıl hikaye anlatılır? Sonsuz yollar vardır – ancak bu derste ele alacağımız 6 yol aşağıda sıralanmıştır:
- Hedef Kitlenizi, Kanalınızı ve İletişim Yönteminizi Anlayın
- Sonu Başta Düşünün
- Gerçek Bir Hikaye Gibi Yaklaşın
- Anlamlı Kelimeler ve İfadeler Kullanın
- Duyguyu Kullanın
Bu stratejilerin her biri aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
1. Hedef Kitlenizi, Kanalınızı ve İletişim Yönteminizi Anlayın
Aile üyelerinizle iletişim kurma şekliniz muhtemelen arkadaşlarınızla iletişim kurma şeklinizden farklıdır. Muhtemelen konuştuğunuz kişilerin daha iyi anlayacağı farklı kelimeler ve ifadeler kullanıyorsunuzdur. Veri iletişimi yaparken de aynı yaklaşımı benimsemelisiniz. Kime iletişim kurduğunuzu düşünün. Onların hedeflerini ve açıklamakta olduğunuz durumla ilgili bağlamlarını düşünün.
Hedef kitlenizin çoğunu bir kategori içinde gruplandırabilirsiniz. Harvard Business Review makalesinde, “Verilerle Nasıl Hikaye Anlatılır,” Dell İcra Stratejisti Jim Stikeleather beş hedef kitle kategorisi tanımlıyor:
- Acemi: Konuya ilk kez maruz kalan, ancak aşırı basitleştirme istemeyen
- Genelci: Konuya aşina olan, ancak genel bir anlayış ve ana temalar arayan
- Yönetici: Ayrıntılarla birlikte karmaşıklıklar ve ilişkiler hakkında derinlemesine, uygulanabilir bir anlayış arayan
- Uzman: Daha fazla keşif ve daha az hikaye anlatımı, büyük ayrıntılarla
- Yönetici: Sadece anlam ve olasılıkların sonuçlarını hızlıca kavrayacak zamanı olan
Bu kategoriler, verilerinizi hedef kitlenize nasıl sunacağınızı şekillendirebilir.
Hedef kitlenizin kategorisini düşünmenin yanı sıra, onlarla iletişim kurmak için kullandığınız kanalı da göz önünde bulundurmalısınız. Bir not veya e-posta yazmak ile bir toplantı yapmak veya bir konferansta sunum yapmak arasında yaklaşımınız biraz farklı olmalıdır.
Hedef kitlenizi anlamanın yanı sıra, onlarla nasıl iletişim kuracağınızı (tek yönlü iletişim mi yoksa çift yönlü mü kullanacağınızı) bilmek de kritik öneme sahiptir.
Eğer çoğunlukla Acemi bir hedef kitleyle iletişim kuruyorsanız ve tek yönlü iletişim kullanıyorsanız, önce hedef kitlenizi eğitmeniz ve onlara uygun bağlam sağlamanız gerekir. Ardından verilerinizi sunmalı, verilerinizin ne anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu açıklamalısınız. Bu durumda, netlik sağlama konusunda çok odaklanmanız gerekebilir, çünkü hedef kitleniz size doğrudan soru soramayacaktır.
Eğer çoğunlukla Yönetici bir hedef kitleyle iletişim kuruyorsanız ve çift yönlü iletişim kullanıyorsanız, hedef kitlenizi eğitmeniz veya onlara çok fazla bağlam sağlamanız gerekmeyebilir. Muhtemelen topladığınız verileri ve neden önemli olduğunu tartışmaya doğrudan geçebilirsiniz. Ancak bu senaryoda, zamanlama ve sunumunuzu kontrol etme konusunda odaklanmalısınız. Çift yönlü iletişim kullanırken (özellikle "karmaşıklıklar ve ilişkiler hakkında uygulanabilir bir anlayış arayan" Yönetici bir hedef kitleyle), etkileşim sırasında ortaya çıkabilecek sorular, anlatmaya çalıştığınız hikayeyle ilgisi olmayan bir yöne tartışmayı götürebilir. Bu olduğunda, harekete geçebilir ve tartışmayı hikayenizle uyumlu bir şekilde yeniden yönlendirebilirsiniz.
2. Sonu Başta Düşünün
Sonu başta düşünmek, hedef kitleniz için istediğiniz çıkarımları iletişim kurmaya başlamadan önce anlamak demektir. Hedef kitlenizin neyi anlamasını istediğinizi önceden düşünmek, onların takip edebileceği bir hikaye oluşturmanıza yardımcı olabilir. Sonu başta düşünmek, hem tek yönlü iletişim hem de çift yönlü iletişim için uygundur.
Sonu başta düşünmek nasıl yapılır? Verilerinizi iletmeden önce, ana çıkarımlarınızı yazın. Ardından, verilerinizle anlatmak istediğiniz hikayeyi hazırlarken her adımda kendinize şu soruyu sorun: "Bu, anlatmak istediğim hikayeye nasıl entegre oluyor?"
Dikkatli olun – Sonu başta düşünmek ideal olsa da, yalnızca hedef çıkarımlarınızı destekleyen verileri iletmek istemezsiniz. Bunu yapmak, bir iletişimcinin yalnızca yapmak istediği noktayı destekleyen verileri ilettiği ve diğer tüm verileri görmezden geldiği "Seçmece" olarak adlandırılır.
Topladığınız tüm veriler açıkça hedef çıkarımlarınızı destekliyorsa, harika. Ancak topladığınız veriler hedef çıkarımlarınızı desteklemiyorsa veya hatta ana çıkarımlarınıza karşı bir argümanı destekliyorsa, bu verileri de iletmelisiniz. Bu durumda, hedef kitlenize açık olun ve tüm veriler hikayenizi desteklemese bile neden hikayenize bağlı kalmayı seçtiğinizi açıklayın.
3. Gerçek Bir Hikaye Gibi Yaklaşın
Geleneksel bir hikaye 5 aşamada gerçekleşir. Bu aşamaları Açıklama, Yükselen Eylem, Doruk Noktası, Düşen Eylem ve Sonuç olarak duymuş olabilirsiniz. Ya da daha kolay hatırlanabilir olan Bağlam, Çatışma, Doruk Noktası, Kapanış ve Sonuç. Verilerinizi ve hikayenizi iletirken benzer bir yaklaşım benimseyebilirsiniz.
Bağlamla başlayabilir, sahneyi hazırlayabilir ve hedef kitlenizin aynı sayfada olduğundan emin olabilirsiniz. Ardından çatışmayı tanıtabilirsiniz. Bu verileri neden toplamanız gerekti? Hangi sorunları çözmeye çalışıyordunuz? Daha sonra doruk noktasına gelirsiniz. Veriler nedir? Veriler ne anlama geliyor? Veriler bize hangi çözümleri öneriyor? Ardından kapanışa geçersiniz, burada sorunu ve önerilen çözüm(ler)i tekrar edebilirsiniz. Son olarak, ana çıkarımlarınızı ve ekibin atmasını önerdiğiniz sonraki adımları özetleyebileceğiniz sonuca gelirsiniz.
4. Anlamlı Kelimeler ve İfadeler Kullanın
Eğer bir ürün üzerinde birlikte çalışıyorsak ve size "Kullanıcılarımız platformumuza kaydolup giriş yaparken uzun zaman harcıyor" dersem, "uzun zaman"ın ne kadar olduğunu tahmin edersiniz? Bir saat mi? Bir hafta mı? Bilmek zor. Peki bunu tüm bir hedef kitleye söylesem? Hedef kitlenin her bir üyesi, kullanıcıların platformumuza giriş yapmasının ne kadar sürdüğüne dair farklı bir fikir edinebilir.
Bunun yerine, "Kullanıcılarımız platformumuza kaydolup giriş yaparken ortalama olarak 3 dakika harcıyor" dersem ne olur?
Bu mesaj daha net olur. Veri iletişimi yaparken, hedef kitlenizin sizin gibi düşündüğünü varsaymak kolay olabilir. Ancak bu her zaman doğru değildir. Verileriniz ve ne anlama geldiği konusunda netlik sağlamak, bir iletişimci olarak sorumluluklarınızdan biridir. Veriler veya hikayeniz net değilse, hedef kitlenizin takip etmesi zor olur ve ana çıkarımlarınızı anlamaları daha az olasıdır.
Anlamlı kelimeler ve ifadeler kullanarak verileri daha net bir şekilde iletebilirsiniz. Aşağıda birkaç örnek verilmiştir:
- Harika bir yıl geçirdik!
- Bir kişi harika bir yılın %2 - %3'lük bir gelir artışı anlamına geldiğini düşünebilirken, bir diğeri %50 - %60'lık bir artış anlamına geldiğini düşünebilir.
- Kullanıcılarımızın başarı oranları dramatik bir şekilde arttı.
- Dramatik bir artış ne kadar büyük bir artış anlamına gelir?
- Bu girişim önemli çaba gerektirecek.
- Önemli çaba ne kadar çaba anlamına gelir?
Belirsiz kelimeler, daha fazla veri geleceğinin bir giriş cümlesi olarak veya anlattığınız hikayenin bir özeti olarak faydalı olabilir. Ancak sunumunuzun her bölümünün hedef kitleniz için net olduğundan emin olmayı düşünün.
5. Duyguyu Kullanın
Duygu, hikaye anlatımında anahtardır. Verilerle hikaye anlatırken daha da önemlidir. Veri iletişimi yaparken, her şey hedef kitlenizin almasını istediğiniz çıkarımlara odaklanır. Bir hedef kitlede bir duygu uyandırdığınızda, onların empati kurmasına yardımcı olur ve harekete geçme olasılıklarını artırır. Duygu ayrıca bir hedef kitlenin mesajınızı hatırlama olasılığını artırır.
Bunu daha önce TV reklamlarında yaşamış olabilirsiniz. Bazı reklamlar çok hüzünlüdür ve hedef kitleleriyle bağlantı kurmak ve sundukları verileri gerçekten öne çıkarmak için üzgün bir duygu kullanır. Ya da bazı reklamlar çok neşeli ve mutlu olabilir, bu da verilerini mutlu bir hisle ilişkilendirmenizi sağlar.
Veri iletişimi yaparken duyguyu nasıl kullanırsınız? Aşağıda birkaç yol verilmiştir:
- Tanıklıklar ve Kişisel Hikayeler Kullanın
- Veri toplarken, hem nicel hem de nitel veriler toplamaya çalışın ve iletişim kurarken her iki tür veriyi de entegre edin. Verileriniz ağırlıklı olarak nicel ise, bireylerden hikayeler arayarak verilerinizin size ne söylediği hakkında daha fazla bilgi edinin.
- Görseller Kullanın
- Görseller, bir hedef kitlenin kendini bir durumda görmesine yardımcı olur. Görseller kullandığınızda, hedef kitlenizi verileriniz hakkında sahip olmaları gerektiğini düşündüğünüz duyguya yönlendirebilirsiniz.
- Renk Kullanın
- Farklı renkler farklı duygular uyandırır. Popüler renkler ve uyandırdıkları duygular aşağıda verilmiştir. Dikkat edin, renkler farklı kültürlerde farklı anlamlara sahip olabilir.
- Mavi genellikle huzur ve güven duyguları uyandırır
- Yeşil genellikle doğa ve çevre ile ilişkilidir
- Kırmızı genellikle tutku ve heyecan anlamına gelir
- Sarı genellikle iyimserlik ve mutluluk anlamına gelir
- Farklı renkler farklı duygular uyandırır. Popüler renkler ve uyandırdıkları duygular aşağıda verilmiştir. Dikkat edin, renkler farklı kültürlerde farklı anlamlara sahip olabilir.
İletişim Vaka Çalışması
Emerson, bir mobil uygulama için Ürün Müdürü. Emerson, müşterilerin hafta sonları %42 daha fazla şikayet ve hata raporu gönderdiğini fark etti. Emerson ayrıca, bir şikayet 48 saat içinde yanıtlanmazsa, müşterilerin uygulamaya 1 veya 2 yıldız verme olasılığının %32 daha yüksek olduğunu fark etti.
Araştırma yaptıktan sonra, Emerson sorunu çözmek için birkaç çözüm buldu. Emerson, verileri ve önerilen çözümleri iletmek için şirketin 3 lideriyle 30 dakikalık bir toplantı ayarladı.
Bu toplantıda Emerson’un hedefi, şirket liderlerinin aşağıdaki 2 çözümün uygulamanın derecelendirmesini iyileştirebileceğini anlamalarını sağlamaktır, bu da muhtemelen daha yüksek gelir anlamına gelecektir.
Çözüm 1. Hafta sonları çalışacak müşteri hizmetleri temsilcileri işe alın
Çözüm 2. Müşteri hizmetleri temsilcilerinin hangi şikayetlerin en uzun süredir beklediğini kolayca belirleyebileceği yeni bir müşteri hizmetleri biletleme sistemi satın alın.
Toplantıda Emerson, uygulama mağazasında düşük bir derecelendirmeye sahip olmanın neden kötü olduğunu açıklamak için 5 dakika, araştırma sürecini ve trendlerin nasıl belirlendiğini açıklamak için 10 dakika, bazı son müşteri şikayetlerini gözden geçirmek için 10 dakika ve son 5 dakikayı 2 olası çözümü hızlıca geçmek için harcıyor. Emerson bu toplantıda etkili bir şekilde iletişim kurabildi mi?
Toplantı sırasında, bir şirket lideri Emerson’un müşteri şikayetlerini ele aldığı 10 dakikaya takılıp kaldı. Toplantı sonrasında, bu liderin hatırladığı tek şey bu şikayetler oldu. Bir başka şirket lideri ise daha çok Emerson’un araştırma sürecini anlatmasına odaklandı. Üçüncü şirket lideri, Emerson’un önerdiği çözümleri hatırladı ancak bu çözümlerin nasıl uygulanabileceğinden emin olamadı.
Yukarıdaki durumda, Emerson’un takım liderlerinin toplantıdan almasını istediği şey ile onların gerçekten aldığı şey arasında önemli bir fark olduğunu görebilirsiniz. Aşağıda Emerson’un düşünebileceği başka bir yaklaşım yer alıyor.
Emerson bu yaklaşımı nasıl geliştirebilir?
Bağlam, Çatışma, Doruk Noktası, Kapanış, Sonuç
Bağlam - Emerson, ilk 5 dakikayı tüm durumu tanıtarak ve takım liderlerinin sorunların şirket için kritik olan metrikleri (örneğin gelir) nasıl etkilediğini anlamalarını sağlayarak geçirebilir.
Bu şekilde açıklanabilir: "Şu anda, uygulamamızın mağaza puanı 2.5. Uygulama mağazası puanları, Uygulama Mağazası Optimizasyonu için kritik öneme sahiptir ve bu da uygulamamızın aramalarda kaç kullanıcı tarafından görüldüğünü ve potansiyel kullanıcılar tarafından nasıl algılandığını etkiler. Ve tabii ki, sahip olduğumuz kullanıcı sayısı doğrudan gelirle bağlantılıdır."
Çatışma Emerson, ardından yaklaşık 5 dakika boyunca çatışmadan bahsedebilir.
Şöyle açıklanabilir: “Kullanıcılar hafta sonları %42 daha fazla şikayet ve hata raporu gönderiyor. Şikayeti 48 saat içinde yanıtlanmayan müşteriler, uygulamamıza mağazada 2’nin üzerinde bir puan verme olasılığı %32 daha az. Uygulama mağazası puanımızı 4’e çıkarmak, görünürlüğümüzü %20-30 artırır ve bunun geliri %10 artıracağını öngörüyorum." Tabii ki, Emerson bu rakamları gerekçelendirmeye hazır olmalıdır.
Doruk Noktası Temelleri attıktan sonra, Emerson yaklaşık 5 dakika boyunca Doruk Noktası’na geçebilir.
Emerson, önerilen çözümleri tanıtabilir, bu çözümlerin belirtilen sorunları nasıl ele alacağını, mevcut iş akışlarına nasıl entegre edilebileceğini, maliyetlerini, bu çözümlerin yatırım getirisini ve hatta uygulanırsa nasıl görüneceğine dair bazı ekran görüntüleri veya taslaklar gösterebilir. Emerson ayrıca, şikayetleri 48 saatten uzun sürede yanıtlanan kullanıcıların görüşlerini ve mevcut müşteri hizmetleri temsilcilerinden birinin mevcut biletleme sistemi hakkındaki yorumlarını paylaşabilir.
Kapanış Şimdi Emerson, şirketin karşılaştığı sorunları yeniden ifade etmek, önerilen çözümleri tekrar gözden geçirmek ve neden bu çözümlerin doğru olduğunu incelemek için 5 dakika harcayabilir.
Sonuç Bu, birkaç paydaşın bulunduğu ve iki yönlü iletişimin kullanılacağı bir toplantı olduğundan, Emerson toplantı bitmeden önce takım liderlerinin kafasını karıştıran herhangi bir şeyi netleştirebilmek için 10 dakika soru-cevap bölümü planlayabilir.
Eğer Emerson ikinci yaklaşımı benimserse, takım liderlerinin toplantıdan Emerson’un iletmek istediği mesajı tam olarak alması çok daha olasıdır – şikayetlerin ve hataların ele alınma biçiminin geliştirilebileceği ve bu iyileştirmeyi sağlamak için uygulanabilecek 2 çözüm olduğu. Bu yaklaşım, Emerson’un iletmek istediği veriyi ve hikayeyi daha etkili bir şekilde aktarmasını sağlayacaktır.
Sonuç
Ana Noktaların Özeti
- İletişim kurmak, bilgi aktarmak veya paylaşmaktır.
- Verileri iletişim kurarken amacınız sadece rakamları aktarmak olmamalıdır. Amacınız, verilerinizin şekillendirdiği bir hikaye anlatmak olmalıdır.
- İletişimin 2 türü vardır: Tek Yönlü İletişim (bilgi bir yanıt beklenmeden aktarılır) ve Çift Yönlü İletişim (bilgi karşılıklı olarak aktarılır).
- Verilerinizle bir hikaye anlatmak için kullanabileceğiniz birçok strateji vardır. İncelediğimiz 5 strateji şunlardır:
- Kitlenizi, Ortamınızı ve İletişim Yönteminizi Anlayın
- Sonu Aklınızda Bulundurarak Başlayın
- Gerçek Bir Hikaye Gibi Yaklaşın
- Anlamlı Kelimeler ve İfadeler Kullanın
- Duyguları Kullanın
Kendi Kendine Çalışma için Önerilen Kaynaklar
The Five C's of Storytelling - Articulate Persuasion
1.4 Your Responsibilities as a Communicator – Business Communication for Success (umn.edu)
How to Tell a Story with Data (hbr.org)
Two-Way Communication: 4 Tips for a More Engaged Workplace (yourthoughtpartner.com)
6 succinct steps to great data storytelling - BarnRaisers, LLC (barnraisersllc.com)
How to Tell a Story With Data | Lucidchart Blog
6 Cs of Effective Storytelling on Social Media | Cooler Insights
The Importance of Emotions In Presentations | Ethos3 - A Presentation Training and Design Agency
Data storytelling: linking emotions and rational decisions (toucantoco.com)
Emotional Advertising: How Brands Use Feelings to Get People to Buy (hubspot.com)
Choosing Colors for Your Presentation Slides | Think Outside The Slide
How To Present Data [10 Expert Tips] | ObservePoint
Microsoft Word - Persuasive Instructions.doc (tpsnva.org)
The Power of Story for Your Data (thinkhdi.com)
Common Mistakes in Data Presentation (perceptualedge.com)
Infographic: Here are 15 Common Data Fallacies to Avoid (visualcapitalist.com)
Cherry Picking: When People Ignore Evidence that They Dislike – Effectiviology
Tell Stories with Data: Communication in Data Science | by Sonali Verghese | Towards Data Science
1. Communicating Data - Communicating Data with Tableau [Book] (oreilly.com)
Ders Sonrası Test
Yukarıdaki Ders Sonrası Test ile öğrendiklerinizi gözden geçirin!
Ödev
Feragatname:
Bu belge, Co-op Translator adlı yapay zeka çeviri hizmeti kullanılarak çevrilmiştir. Doğruluk için çaba göstersek de, otomatik çevirilerin hata veya yanlışlıklar içerebileceğini lütfen unutmayın. Belgenin orijinal dili, yetkili kaynak olarak kabul edilmelidir. Kritik bilgiler için profesyonel insan çevirisi önerilir. Bu çevirinin kullanımından kaynaklanan yanlış anlama veya yanlış yorumlamalardan sorumlu değiliz.